Eğitim-İş’in, Cumhuriyetimizin 100. yılı kapsamında Ankara’daki bir otelde düzenlediği “Cumhuriyetin 2. Yüzyılı Eğitim Kongresi” dün başladı. 3 gün sürecek kongre kapsamında 9 oturumda eğitimin sorunları ele alınacak.
Kongrenin açılışında konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, AKP’nin eğitimdeki hamlelerini değerlendirerek “Eğitim Öğretim Yasası, iktidar tarafından bertaraf edilmiş durumda. Tarikatlar eğitimde cirit atmakta, imam hatiplerin sayısı artmakta. Diğer okullarda da zorunlu seçmeli ders dayatmasıyla imam hatipleştirilmiştir. Bu ülkenin kız çocukları, tarikat yurtlarında can vermektedir” dedi.
(Kadem Özbay)
“Eğitim milli olmaktan çıkarılmıştır. Son 21 yılda uygulanmak istenen eğitim sistemi ile ümmetçilik ve Osmanlıcılık aşılanmaya çalışılmaktadır” diyen Özbay, “Siyasal İslam, milli eğitime sızma aşamasını çoktan geride bırakmış ve hızla dönüştürme safhasına geçmiştir. ‘Yeni Türkiye’nin yeni yüzyılı’ diye söyledikleri, işte bu uğraşın yoğunlaştırılmasıdır. Ülkemiz bugün laiklikten önemli ölçüde koparılmıştır” ifadelerini kullandı.
Özbay, “Bir tarafta dini eğitim ile iktidar ve onu destekleyenler, diğer tarafta ekonomik güçlerini kullanarak, çocuklarının geleceği için laik eğitimi satın alan zenginler. Ortada ise bu imkânlara sahip olmadan siyasal İslama da teslim olmak istemeyen büyük çoğunluk var. Eğitim sistemimiz birbirine yabancı üç faklı nesil yetiştiriyor” dedi.
(Alev Coşkun)
‘ORTAÇAĞ KARANLIĞINA DÖNDÜRÜLEMEYECEK’
Kongrenin açılışında Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun’un da mesajı okundu. Coşkun, “Atatürk’ün temel hedefi bağımsızlık savaşının kazanılmasından sonra Türk toplumunu laik ilkelere dayalı çağdaş uygarlık düzeyine taşımaktı. Bunun için laik ilkelere dayalı eğitim ve Aydınlanma Devrimlerini gerçekleştirdi. Bir süredir demokrasinin olanaklarından yararlanarak, politikada makamlar elde edenler, laik ilkelere dayalı eğitim düzeninin temellerinin sarsılması için çalışıyor. Atatürk’e kesin sözümüz var; yolumuzdan dönmeyeceğiz. Atatürkçüler umutsuz olamaz. Her ne yapılırsa yapılsın Türk milletini Ortaçağ’ın karanlıklarına geri döndüremeyeceklerdir. Kuvayı Milliyecileri bitiremeyeceklerdir” ifadelerini kullandı.
(Orhan Bursalı)
Gazetemizin yazarı Orhan Bursalı ise konuşmasında, “Cumhuriyet ulus demektir. Ulus, yaratıcı insanlar topluluğu olmak zorundadır. Bu topluluğun kilit taşı da çok iyi bir eğitim sisteminin ülke çapında varlığıdır. Oysa devrim karşıtlarının 70 yıllık sürecinin merkezinde ülkeyi devralan politikacı tipinin, itibar aşkı için dini siyasetin merkezine giderek oturtması, bilimsel eğitimden uzaklaşması bulunuyor” diye konuştu.
