Kanser tedavisinde çığır açan hücreler Türkiye’de üretilecek

Türkiye, Kanser Tedavisinde Çığır Açacak Özel Hücreleri Üretecek

İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Karaöz, Türkiye’de kanser hücrelerini hedef alıp yok edebilen özel hücrelerin üretileceği bir laboratuvarın kuruluş aşamasında olduğunu açıkladı.

Prof. Dr. Karaöz, bu laboratuvarın kurulmasıyla kanser tedavisinde büyük bir ilerleme sağlanacağını belirterek, “Ümit ediyorum ki 6 ay ila 1 yıl içerisinde bu laboratuvarda üretilen CAR T-cell hücreleri Türk insanlarının da faydasına sunulacak” dedi. Türkiye’de kanser hücrelerini hedef alıp yok edebilen özel hücrelerin üretileceği bir laboratuvarın kurulma sürecine ilişkin bilgiler ise İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Liv Hospital Rejeneratif Tıp Kök Hücre Üretim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Karaöz tarafından paylaşıldı. Samsun’da düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Prof. Dr. Karaöz, Orta Karadeniz bölgesindeki hekimlere kök hücre tabanlı hücresel tedaviler ve gen tedavileri konusundaki son gelişmeleri aktardı.

Ölü Hücreler İle Mücadele: Kök Hücreler Umut Vaat Ediyor

Prof. Dr. Karaöz, kök hücrelerin öneminin arttığını vurgulayarak, tıbbın halihazırda bazı hastalıkları tam olarak tedavi edemediğini belirtti. Nörodejeneratif hastalıkların önemli bir kısmının, ilgili organlardaki ölen hücrelerin işlev görememesi nedeniyle ortaya çıktığını dile getiren Karaöz, Parkinson hastalığı ve tip 1 diyabet gibi rahatsızlıkların kökeninde ölen hücrelerin bulunduğunu ifade etti.

Türkiye’de Hücresel Tedavilerin Gelişimi

Prof. Dr. Karaöz, son 30 yılda dünyada ve Türkiye’de önemli araştırmaların yapıldığını, özellikle son 10 yılda ise Sağlık Bakanlığı kontrolünde onaylanmış hücresel tedavilerle hastalara destek olunduğunu belirtti. Üretilen hücrelerin uluslararası standartlara uygun ortamlarda hazırlanması gerektiğine vurgu yapan Karaöz, hastalara verilen tedavilerin onay alınmasının önemine işaret etti.

Kök Hücreler Ve Kanser İlişkisi

Prof. Dr. Karaöz, kök hücrelerin kanser oluşturma ihtimali hakkında bilgi vererek, kullanılan kök hücrelerin herhangi bir ciddi yan etkiye yol açmadığını belirtti. Bu hücrelerin güvenliği ve etkililiğine dikkat çeken Karaöz, Amerika’da doğan ve dünyaya yayılan CAR T-cell teknolojisinin kanser tedavisinde önemli bir yer tuttuğunu aktardı.

Türkiye’nin İlk CAR T-cell Laboratuvarı Yolda

Prof. Dr. Karaöz, Türkiye’nin bu güçlü hücreleri üretebilecek bir laboratuvarın kuruluş aşamasında olduğunu duyurarak, “Ümit ediyorum ki 6 ay ila 1 yıl içerisinde bu laboratuvarda üretilen CAR T-cell hücreleri Türk insanlarının da faydasına sunulacak” dedi. Gelecekte solit organ tümörleriyle ve otoimmün hastalıklarla ilgili tedavilerin bu teknolojiyle mümkün olacağını belirtti.

Related Posts

Doç. Dr. Umman: Yeni araştırmaya göre karaciğer kanseri vakalarının en az yüzde 60’ı önlenebilir

Doç. Dr. Umman: Yeni araştırmaya göre karaciğer kanseri vakalarının en az yüzde 60’ı önlenebilir

Diyarbakır’da stent skandalı: Doktorlar ifadeye çağrıldı, yazışmalar araştırılıyor

Diyarbakır’da stent skandalı: Doktorlar ifadeye çağrıldı, yazışmalar araştırılıyor

Uzmanı açıkladı: Kene vakaları bu illerde de görülmeye başladı!

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Erkan Sevinç, “Her yerde bir iklim değişikliği var. O nedenle keneler her tarafta yaşamaya başladı. İzmir’de, İstanbul’da olmaması gereken kene var. Hatta İstanbul’da bu sene 7 bin tane kene vakası ihbar edilmiş” dedi.

Yorgun, gergin, huzursuz musunuz? Nedeni bu olabilir

Yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte vücudun su ihtiyacı da yükseliyor. Uzmanlar, yeterli su tüketiminin sadece fiziksel sağlık için değil, ruhsal denge ve stres kontrolü açısından da kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.

Yaşlılıkta yalnızlık tehlikesi; uzmanlar depresyon ve Alzheimer’a karşı uyarıyor

“Eğitim, sağlıklı beslenme, sosyal yaşam ve hareketli yaşam tarzı büyük önem taşıyor”

Beni etkilemez demeyin! Risk sigara dumanından yüksek

Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA) yayımladığı yeni rapora göre, Avrupa genelinde 110 milyondan fazla insan sağlığa zararlı düzeyde gürültü kirliliğine maruz kalıyor. Bu durum, her yıl 66 bin erken ölüme, on binlerce kalp hastalığı, diyabet ve depresyon vakasına yol açıyor.